Aktüel Hukukî Haberler

Güncel Gelişmeleri Buradan Takip Edin

İŞYERİNDE PSİKOLOJİK TERÖR: "MOBBİNG”

Mobbing, son yıllarda ülkemizdeki iş yerlerinde artan oranlarda görülmekte ve özellikle kontrolün zayıf olduğu kurumlarda gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun diğerlerine psikolojik yollardan sistematik baskı uygulaması olarak görülmektedir.

Mobbing Nedir?

Mobbing, yani Türkçe karşılığı ile ‘iş yerinde psikolojik taciz’ kelimesi; iş yerlerinde karşılaşılan ve çalışan bireye karşı sistematik olarak uygulanan zararlı davranışlar ve psikolojik baskılar şeklinde tarif edilebilir. Mobbing, son yıllarda ülkemizdeki iş yerlerinde artan oranlarda görülmekte ve özellikle kontrolün zayıf olduğu kurumlarda gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun diğerlerine psikolojik yollardan sistematik bir biçimde baskı uygulaması olarak tezahür etmektedir.

 

Devletin Mobbingle Mücadelesi

İsveçli Psikolog Heinz Leymann, mobbing kavramını iş hayatında süreklilik arz eden, kişi veya kişilerce başka kişiye karşı uygulanan dışlayıcı eylemler şeklinde bir çeşit psikolojik terör olarak tanımlamıştır. Uzmanlar, bir vakanın mobbing olarak adlandırılabilmesi için en az haftada bir defa gerçekleşmesi ve en azından 6 ay boyunca sürüyor olması gerektiğini belirtmektedirler. Ülkemizde çalışanların mobbinge karşı korunmaları amacıyla devlet tarafından bir takım hukukî düzenlemeler yapılmış ve kanunî tedbirler alınmıştır. “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi” konusunda Başbakanlık tarafından bir genelge yayınlanmış ve “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” oluşturulmuştur. Kurul, çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmekle görevlendirilmiştir.

6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 417. Maddesinde de; “İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. 

 

İşçinin Haklı Nedenle Fesih Hakkı 

İş Hukuku alanında yapılan çalışmalarda da iş yerinde mobbinge maruz kalan işçilerin, iş sözleşmelerini haklı nedene dayanarak feshedebilme haklarının olduğu, belli şartlarda ayrımcılığa tabi tutulmalarından dolayı maddi ve manevî tazminat isteme haklarının bulunduğu kabul edilmektedir. Bu husus yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 5. maddesinde de “İş ilişkisinde dil, ırk, renk, cinsiyet, engellilik, siyasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılamaz” şeklinde ifade edilmiştir.

 

Yargıtay Kararlarında Mobbing Tarifi ve Kriterleri

Uygulamada; Yargıtay’a intikal eden dosyalarda da 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen mobbing ile ilgili emsal nitelikte kararlar mevcuttur.  Yüksek mahkeme 30.5.2008 Tarihli içtihadında, “Dava, disiplin cezalarının kaldırılması ve işyerinde duygusal taciz (psikolojik taciz) nedeniyle istenen manevi tazminat talebine ilişkindir. İşveren, davacıyı iş arkadaşları önünde sürekli olarak küçük düşürmüş, bağırmış ve işleri beceremediğini ifade etmiştir. Davacı mesai sonrası ağlama krizleri geçirmiş, psikolojik tedavi görmüştür. Psikolojik taciz kavramı, işyerinde bireylere üstleri, eşit düzeyde çalışanlar ya da astları tarafından sistematik biçimde uygulanan her tür kötü muamele, tehdit, şiddet, aşağılama gibi davranışları içermektedir. Açıklanan olaylar ışığında davacının davasının kabulü gerekir” ifadeleriyle adeta mobbingin tarifini yapmıştır. Yüksek mahkeme başka bir kararında da (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2016/8155 sayılı kararı) bir davranışın mobbing olarak kabul edilmesi için gerekli kriterleri şu şekilde sıralamıştır: 

- İşçiye karşı taciz psikolojik olmalı,

- İşçinin özgüvenini ve özsaygısını kaybettirmeli,

- Sistematik olarak tekrarlanmalı,

- Uzun bir zamandan beri devam ediyor olmalı,

- İşçinin buna karşı silahı olmamalı, olsa bile kullanamamalıdır.

 

Mobbing davalarında zamanaşımı süresi

Mobbinge maruz kalındığında genellikle tazminat davası açılır ve tazminat davalarında zaman aşımı 2 yıldır. Fakat, eğer mobbing iddiasına konu eylem Türk Ceza Kanunu’na göre de suç sayılırsa, zaman aşımı süresi uzar. Eğer fiil 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiriyorsa on yıl, beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiriyorsa 20 yıllık zaman aşımı uygulanıyor.

 

Av. Alper Osman Genç – avukatalpergenc@gmail.com

 

Kaynaklar:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bilgilendirme Rehberi

Klinik Adli Tıp, 7. Baskı – Prof. Dr. Oğuz Polat

Mevzuat ve Yargıtay Kararları



1376 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın